Duyurular

Diğer Diller İçin Çeviriciyi Kullanın

Translate

20 Ekim 2014 Pazartesi

100 Dolara 1 Kilo Altın



(Gerçek bir hikaye)

Sene 1990 Artvinde çalışıyorum.Karadenizde Ruslar serbest ticaret yapabiliyordu.Rusyadan gelenler malları buralarda satarak para kazanabiliyorlardı.Giriş çıkışlar serbestti o yıllar.Samsun,Sinopa kadar rus pazarları yayılmıştı.Sarp(Gürcistan) sınır kapısı bize çok yakındı.Biz ilk elden getirilen malları görebiliyorduk.El bombası,gece görüş dürbünleri,ne ararsan vardı.
Ruslar parayı bilmiyorlardı.Yeni yeni alışmaya çalışıyorlardı.Kimi arkadaşlar votka topluyor,kimisi alet edevat,kimisi çadır,deniz botları topluyor .Biz de evin eksilerini alıyor bol bol elektrikli aletler ve oyuncaklar topluyorduk.
Örnek vereyim bir çuval gümüş çatal kaşığa  kağıt10 bin  lira veriyoruz. almıyorlar.3 tane bin lira veriyoruz alıyorlardı.(O yıllar daha Türk parasından sıfırlar atılmamıştı) Sonra doları öğrendiler.
Örneğin ben oğluma üç tekerlekli akülü motoru 15 dolara almıştım.O zamanlar akülü,vitesli arabalar Türkiyede yoktu bile..
Bir gün yine Rus pazarına gittim..Gürcü orta yaşlı bir bayanda deniz yatakları vardı. 5-6 tane alayımda yazın İzmirde denize gider kullanırız diye yanaştım..Yarım Türkçesiyle hasta olduğunu ve tüm deniz yataklarını alırsam ülkesine döneceğini söyledi.Acıdım..Deniz yatakları inikken yer tutmuyordu.Hepsini aldım..150 kadar vardı.Hepsine bu günün parasıyla  10 lira istedi.Aldım....
O yıl İzmire gittiğimizde herkese bir sürü deniz yatağı hediye ettim.Herkes de çok sevinmişti.Ailecek ilk tatilimizi Kuşadası Davutlarda yaptık.Her gün akşam pazarına çıkıp bu deniz yataklarından 5-6 tane satıyordum bu bana günlük harçlığımı çıkarıyordu.Bu hayır duasını aldığım Gürcü bayan sayesinde bir ay hiç masrafım olmadan tatil yaptım..
Bu olayları özellikle anlattım.Örnekleri çoğaltabiliriz..
Tayinim çıkmış,eşyaları toparlıyorduk...Son bir kere daha Rus pazarına gittik.Her yer bit pazarı gibi...Birkaç bir şey aldık..Ne var ne yok derken yerde merdivene benzer avucum büyüklüğünde yeşilimsi bir metal  gördüm.Bunu alayım da bizim muhabbet kuşlarına merdiven yapayım diye düşündüm.Sordum Rus a
-Hamdani Dolar (Bu Kaç Dolar)
-20 Dolar...
-O ha bu neki
0 dolara ben bunların hepsini alıyorum(Koca bir Çadır veya 6 Kişilik deniz botu)
-Postanede çalışan memur arkadaş  metali elimden kaptı ve hocam sen karışma..Ben sana sonra anlatacağım...
Neyse pazarlıklar sonunda 15 dolara bu garip bir şeye benzemeyen metli aldı.
Ben iyice meraklanmıştım.Beni kolumdan tuttu Çoruh nehrini kenarında sakin bir yere gelince anlattı.
-Hocam bu altın
-Olurmu ya..Altın sarı olur.Bu yeşilimsi,paslı gibi duruyor.
-Hocam o senin dediğin altına bakır veya sarı karıştırılmış hali...
-Yav bu yarım kilo gelir..
-Ben sadece bunları alıyorum...
Sonra açtım telefonu kuyumcu olan kayın biradere.Evet altının içine sarı madeni kattığımız için  sarı olurmuş..
2 sene kaldığım bu yerde köşeyi dönebilecekmişim de haberim olmamış.
Meğer Azarbeycanda altın madenleri varmış..
(Hatırlatma:Ermenilerin zaptettiği topraklar bu altın madenlerinin olduğu yerlerdir.Bu altınlar birilerine gittiği için bu işgalden kimse söz etmez.Günümüzde Artvinde de altın madenleri bulunmuştur.)

0 yorum:

Yorum Gönder