Oğlum 3 veya 4 yaşlarındayken..
Bir gün, öğleden sonra evde tv seyrederken...baba baba gelmelisin diyerek elime yapıştı,neredeyse sürükleye,sürükleye beni apartmanın bahçesine getirdi...Bahçede bir şeyler gösteriyordu.Yanına gittiğimizde parmağıyla yerdeki bir bitkiyi göstererek,
-Sen çilek ağaçta olur demiştin.Bak yerde oluyormuş....
Çok şaşırmıştım..Eğildim inceledim ve evet çilekti...
Bizim oralarda dağlık bölgelerde dağ çileği olur.Ben çocukluğumda çok toplar ve severdim.Dağ çilekleri bodur çalılık şeklinde bitkide olurdu,Böğürtlen gibi..
Oğlan merak edip bana sormuştu bir zamanlar..Bende çilek küçük ağaçta olur demiştim..
Onun sayesinde kaç yaşımda çileğin yerde olduğunu öğrendim....
Küçük oğlum lise yıllarında...
Eşimle birlikte eve geldiğimizde..Mutfakta bizim oğlan deniz gözlüğünü takmış lavabonun önünde bir şeyler yapıyordu...
Canı deniz çekmiş herhalde,denize hazırlık yapıyor diye düşünmüştüm...
Sordum Hayrola....
Soğan doğruyorum...
Şaşkın şaşkın baktık ...Kahkahayı bastık...
-Ne gülüyorsunuz bu şekilde hiç gözlerim yanmıyor....
Bizim oğlan kendince bir yöntem bulmuştu....
Haklıydı...Ama bize ilginç gelmişti..
Sonraları soğan doğramanın gerçekten sıkıntılı bir iş olduğunu öğrendim...Soğan doğramada insanlar ilginç yöntemler uyguluyordu.
-Soğanı buz dolabında iyice soğutup soymak,
-Soğan doğrarken musluğu açmak,ve suya yakın tutmak,
-Su içinde soymak,
-Ağzına limon alarak,gözlerini kırpmadan soymak..
-Kaynak gözlüğü kullanmak........
0 yorum:
Yorum Gönder