Duyurular

Diğer Diller İçin Çeviriciyi Kullanın

Translate

15 Temmuz 2013 Pazartesi

İlk Denemem Gerçek bir hikayedir.Arabayla yapılan iyilik..

   


Artvin'de bir köyde çalışıyorum.

     Bulunduğumuz yeri şöyle bir tanıtayım..Artvin ili oldukça dağlık ve düz olanı çok az olan bir yerdir.İlçenin 7 kilometre üstünde varyantlarla çıkılan toprak bir yolla tek bağlantısı olan bir tepeyi düzeltmişler ve okul yapılmış..Üç kilometre yukarıda da asıl köy var.Bakıldığında Çoruh nehri ip gibi uzanıyor.
     Neyse konumuzu dağıtmayalım.Köye bazen bir araç çalışıyor.İzmir'de büyüyen ben araç geçerken görebilmek için yola çıkıyordum..Bir telefon var ama bazen kullanabiliyorsunuz,o zamanlarda ilçeden taksi istiyorsunuz bulursanız ilçeye iniyorsunuz.Perşembe günleri pazar kuruluyor.Okulda sadece bir minibüs var.Tüm personel bu arabayla ilçeye inip alışverişini bir saatte yapıyor ve geri dönülüyordu.Bir gün minibüsten inenleri saydım 25 kişi binmişiz.Ve herkesinde pazar erzağı var.
    Hafta sonları bir taksicimiz bizi alıp ilçeye çocukları parka götürüyordu..Kasaba gidiyorsun et alacaksın,bakıyorsun hayvanın iyi tarafları ekabir takımı tarafından alınmış,sana ne kalırsa artık..
    Bir gün ilçede çay içerken sohbet sırasında araba olsa çok iyi olur gibisinden konuşuyorduk.Orta yaşlı bir amcam geldi ben sana şu arabayı vereyim dedi.Araba alalım da para yok ki, Ben espiri olsun diye amca sana ayda bin lira verebilirim istersen okula getir dedim.Ertesi günü saba erkenden beni uyandırdılar, bir arabanın geldiğini söylediler.Şaşkınlıkla kapıya geldiğimde gerçekten de beyaz bir renonun kapıda beklediğini gördüm.
Dünkü konuştuğum amca al hoca arabayı getirdim.Anahtarı uzatarak güle güle kulan dedi.Anahtarı elime tutuşturdu.(Engebeli bir arazide Cipten sonra Renault en tutulan araçlardandır.)
    Bu şekilde maceralı bir biçimde araba sahibi olmuştum.Küçük çocuklarım vardı.okulda 3 le 7 arasında boşlukta hemen ilçeye iniyorduk.Küçük oğlum hastalanınca hemen ilçede sağlık ocağına götürmüştük.O zaman düşündüm ki arkadaşlarında küçük çocukları vardı.Okulda 40 kadar çalışan vardı.Herkese duyurdum.Çocuğu hasta olan yani acil durumlarda bu araba herkesindir.Çekinmeden gelin..
  Yukarıdaki köye bazen odun ateşinde çay içmeye giderdik.Köye de aynı duyuruyu yaptım.Araca acil ihtiyacınız olursa kapımız açık buyurun çekinmeden gelin dedim..
   Aradan bir ay geçti geçmedi...Bir gün gece yarısı kapım çalındı.Telaş içinde yukarı köyden genç bir arkadaş hocam yetiş oğlum kafası üstü betona düştü..Beni Artvin'e getir. Ocağına düştüm..Ehliyeti olduğunu bildiğim bu arkadaşa benim sabah işim var izin de alamam sen al şu anahtarı işini gör diyerek arabayı verdim,gitti

  Gidiş o gidiş.. Telefon yok ki haberleşelim.Bir gün,iki gün derken bir hafta sonra birisi cüzdanımla geldi.Arabada unutmuşsun Erzurum'dan gönderdiler dedi.Şok oldum.Başka bir haber,çocuk nasıl?araba nerede? dedim. Başka bilgi yok dedi.
  Köye gittim evlerini buldum yaşlı bir amca beni karşıladı.Babasıymış,çocuğun Erzurum'da yoğun bakımda olduğunu ,hayati tehlikeyi atlattığını söyledi.
  Onbeş gün sonunda araba geldi.Çocuk iyiymiş.Köye birlikte gittik.Önce Artvin'e gitmiş,orası Trabzon'a göndermiş.Trabzon da Erzurum'a Göndermiş.Çok mutluydu.Haberi duyan koştu.Herkes toplandı Bana Teşekkür ettiler.
   Çok zorlanarak şu cümleleri söyledim.
   Benim de küçük iki oğlum var.O iki hafta içinde benim de çocuklarımın başına aynı şey gelebilirdi.İşte o zaman seni vururdum.Bir daha bu köyden kimse gelip araba istemesin.Böyle bir sorumsuzluğu nasıl yapabildin? diyerek köyden ayrıldım.

     Dediğime bakmayın birine acil bir şey olsa hemen bu sefer ben getirirdim

     Daha sonraları bir sürü arkadaşım bana da bir hafta arabayı ver de bizde gezelim diyerek benimle dalga geçtiler.

     Dalga geçilse de ihtiyacı olan birilerine yardım etmek güzel bir olay.
  

0 yorum:

Yorum Gönder